ALTERNATİF PERİYODİK TABLOLAR | PERİYODİK TABLOYU NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?


1943 yılından bu yana aynı periyodik tabloyu kullanıyoruz. 1862 yılında başlayan periyodik tablo çalışmalarından 1943’e kadar onlarca tablo tasarlandı. Peki, 1943’ten sonra yeni tablo hiç tasarlanmadı mı? Elbette tasarlandı. Daha pratik olduğu iddiasıyla bir o kadar daha periyodik tablo tasarlandı. 78 yılda kimya bilgisi hiç değişmedi mi insanlığın? Tabii ki değişti. Her ne kadar artık kullandığımız periyodik tabloya alışsak da gelecekte farklı bir tablo kullanma ihtimalimiz var. Peki, bu tablolar neye benziyor? Gelin videonun devamında hep beraber öğrenelim.

(intro)

            Periyodik tablonun serüveni videomuzun sonunda şöyle demiştik, “İşte periyodik tablonun serüveni buydu. Peki, periyodik tabloyu gelecekte nasıl bir serüven bekliyor? Bu da başka bir videonun konusu olsun.” İşte o başka bir video bu video. Henüz periyodik tablonun serüveni videosunu izlememiş izleyicilerimiz varsa kartlarda çıkan bağlantıya tıklayarak izleyebilirler.

            Alternatif periyodik tablolara gelecek olursak, yüzlerce periyodik tablo tasarlandığını söyleyebiliriz. Tabii bizim o kadar çalışmaya değinme imkânımız yok. O yüzden en çok öne çıkanlarından birkaç tanesini sizlerle paylaşacağız.

            Alternatif periyodik tabloların en popülerlerinden biri, Theodor Benfey tarafından hazırlanan spiral biçimli periyodik tablo. Merkezdeki hidrojenden başlayan ve hiç kesintiye uğramadan devam eden dizilimde lantanitler ve aktinitlerle geçiş metalleri dışa doğru uzanan kolların içinde yer alıyor.

            Charles Janet’ın Sol Basamaklı Periyodik Tablo tasarımı; modern atom teorisindeki s, p, d ve f bloklarını bir arada tutarak fizikçiler için kolaylık sağlıyor. Bu tablo fizikçiler için işe yarar olsa da benzer özellikleri bir arada görmek isteyen kimyacılar pek tercih etmiyor.

            Paul Giguère’nin Üç Boyutlu Çiçek Benzeri Periyodik Tablo çalışması, tablonun düzlem üzerinde gösterilmesini oldukça zorlaştırsa da maket haliyle açıklayıcı bir dizilim. Bu tablo öğelerin ön ve arka tarafında yazılı olduğu, birbirine bağlı dört panodan oluşur. İlk pano, ön tarafta 1. grup elementlerine ve arkada 2. grup elementlerine sahiptir, hidrojen ve helyum tamamen çıkarılmıştır. 90°’lik bir açıyla ikinci pano, 13 ila 18. grupları içerir. Her biri 90° açı yapan diğer iki pano da diğer blokları içerir.

            Timothy Stowe’un Fizikçiler İçin Üç Boyutlu Periyodik tablosu isminden de anlaşılacağı gibi fizikçiler için idealdir. Üç boyutlu da olsa düzlem üzerinde gösterilmesi çok zor değildir. Her bir göstergenin sahip olduğu üç eksen baş kuantum sayısı, açısal kuantum sayısı ve manyetik kuantum sayısını temsil eder.

            Ronald L. Rich ise tekrar eden elementler örneğini öne sürerek periyodik tabloda ufak bir değişiklik yapma önerisi sundu. Yani mesela Hidrojen hem değerlik elektron sayısı 1 olduğu için 1. grupta gösterilecekti hem de halojenik özellik gösterdiği için 17. gruba da konacaktı.

            Valery Tsimmerman, ADOMAH isimli tablosunu aşağıdan yukarıya doğru inşa etti. Blokları bir piramit gibi üst üste dizdi. Tablonun kenarlarına yerleştirdiği göstergelerle bir elementin baş kuantum sayısı, açısal kuantum sayısı ve manyetik kuantum sayısının kolaylıkla anlaşılmasını sağdı. Aynı zamanda blokları oklarla birbirine bağlayarak baş kuantum sayılarının karışmasını önledi.

            İşte bunlar gibi pek çok çalışma var. Peki, neden buna ihtiyaç duyuluyor? Eski tablo neyimize yetmiyor? Şöyle söyleyelim, periyodik tabloyu iki ayrı bilim dalı kullanıyor. Çalışmalarını yaparken hem fizikçilerin hem de kimyacıların periyodik tabloya ihtiyacı var. Ama iki dalın duydukları ihtiyaç birbirinden farklı. Şu an kullandığımız tablo ne kimyacıların isteklerine tam olarak cevap veriyor ne de fizikçilerin isteklerine. Fizikçiler, atomun baş kuantum sayısı, açısal kuantum sayısı ve manyetik kuantum sayısı gibi özellikleriyle ilgilenmek istiyor. Bu yüzden mesela f orbitaline elektron yerleştiren elementleri bir arada görmek istiyorlar. Aynı zamanda baş kuantum sayısı en yüksek 4 olan elementler de bir arada bulunsun istiyorlar. Onlara bu şekilde özellikleri bir arada sunabilecek ve bilinen bilgilerin elementi öngörmesini sağlayacak tablolar lazım. Elementin gaz olması ya da sıvı olması onları çok ilgilendiren bir özellik değil.

            Kimyacılara gelirsek onlar da birbirine benzeyen elementleri bir arada görmek istiyor. Kimyasal reaksiyonlardaki davranışları neredeyse aynı olan elementler peş peşe sıralanırsa onlar bunu daha kolay anlayabiliyor. Mesela Alkali Metaller denilen ilk grup çok hızlı tepkimeler verebiliyor. Sodyumu dışarıda bıraktığınız zaman çok kısa sürede oksijenle tepkimeye giriyor. Bu özellik, altındaki Potasyum elementi için de geçerli, aynı şekilde üstündeki Lityum da öyle. Ama Hidrojen böyle bir özelliğe sahip değil. O daha çok Halojenler denen grupla benzer özellik gösteriyor. O yüzden onun halojenlerle bir arada olması kimyacıların daha çok işine yarıyor aslında. Ronald L. Rich de buna benzer bir şey söylüyor birbirine benzer elementler varsa aynı elementi iki kere de yazabiliriz diyerek. Ama bu karışıklığa sebebiyet verebileceğinden pek kabul görmedi.            

İşte hem fizikçiler için hem de kimyacılar için bu şekilde çeşit çeşit periyodik tablo alternatifi var. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.

Exit mobile version