Hepimiz; kendi içlerinde önemli olan arayışların kendi hizmetine verildiği sürece anlamlı bir güç olarak değerlendirdiğimiz iradeye büyük bir değer veririz. Ama iradenin her şeyi yapabilirliğine duyulan nevrotik inanç yanılsamalıdır, çünkü bu inanç, en kararlı çabalara bile meydan okuyabilen sınırları hepten göz ardı eder. Hiçbir irade bizi Pazar gününün öğleden sonrasının trafik sıkışıklığından kurtaramaz. Ayrıca eğer etkisini kanıtlamak kendi içinde bir amaç olursa, iradenin yapısal yararı ortadan kalkar. Anlık dürtülerin önüne çıkan her engel, bu nevrotik eğilimin pençesindeki kişiyi söz konusu nesneyi gerçekten istesin ya da istemesin, körü körüne ve çılgınca bir eyleme sürükleyecektir. Aslında burada işler tersine döner: İradeye sahip olan o değildir, irade ona sahip olur:
Bu örnekler, nevrotik arayışların, karşılık geldikleri in sanca değerlerin neredeyse bir karikatürü olduklarını göstermeye yeterli olabilir. Bu arayışlar özgürlükten, kendiliğindenlikten ve anlamdan yoksundur. Hepsi de çoğunlukla yanılsamalı unsurlar içerir. Bu arayışların değeri bütünüyle özneldir ve bu da, bunların güvenlik ve bütün sorunların çözümü doğrultusunda şöyle ya da böyle umutsuz olan bir vaatte bulunmaları gerçeğinde yatar.
0 Yorum