DONDURUCU SOĞUKLAR GELİYOR! Mini Buzul Çağı 2020

Mevsimlerin düzensizliği, küresel ısınma Doğal bir denge var Doğa kendi kendini iyileştirme çabasında Küresel ısınmayı durdurabilecek doğa olayı Mini buzul çağı7 dk


Mevsimlerin düzensizliği, küresel ısınma Doğal bir denge var Doğa kendi kendini iyileştirme çabasında Küresel ısınmayı durdurabilecek doğa olayı Mini buzul çağı
Mevsimlerin düzensizliği, küresel ısınma Doğal bir denge var Doğa kendi kendini iyileştirme çabasında Küresel ısınmayı durdurabilecek doğa olayı Mini buzul çağı

Kıyamet alametlerinden biri değil Nasa açıkladı! Mini buzul çağına hazır olun!

2020’de buz gibi dondurucu soğuk hava dalgası etkisini hissettierecek. Küresel iklim değişikliği ve dünya gerçekleri… Uzmanlar uyarıyor. Bu kış diğer kışlar gibi olmayacak. 2020’de ne olacak? Kehanetler ve bilimsel araştırmalar.

Mini buzul çağı GELİYOR!

Mevsimlerin düzensizliği, küresel ısınma ve doğanın intikam alması. İnsanın kendi eliyle yaşadığı çevrenin dengesini bozması. Bir doğal denge var. Doğa kendi kendini iyileştirme çabasında. Bu zamana kadar hep bunu yaptı. Mini buzul çağı bunlardan biri. Küresel ısınmayı durdurabilecek bu doğa olayı ise bu sene itibariyle başlayacağı iddaa ediliyor. Doğa doğal dengeyi kurmaya çalışıyor. Bu dengeyi bozan ise insanoğlu… Bilim dünyasında başlıyor bu dengesizlik. Raporlar birbirini tutmuyor. Bir tarafta küresel ısınma artıyor diyenler diğer tarafta ise küresel iklim değişikliği nedeniyle mini bir buzul çağına giriyoruz diyenler. Bir takım bilim insanları ise güneşteki aktivitelerin azalmasıyla 2020-2030 yılları arasında beklenen “mini buzul çağı”, küresel ısınmaya çare olarak görüyor. Hesaplamalara göre, güneşin manyetik dalgalarının azalmasıyla 2020-2030 yılları arasında hava sıcaklıklarında ciddi bir düşüşün görüleceği, bunun da 1600 ve 1700’lü yıllardaki gibi küçük buzul çağı dönemine benzer bir sürecin yaşanmasına neden olacağı tahmin ediliyor. NASA’dan ise korkutan uyarı çoktan geldi: Güneş lekeleri kaydedilmiş en düşük seviyede. Gezegenimiz bu yıl itibariyle bir Mini Buzul Çağı döneme giriyor. Diyor..

Buzul Çağı Nedir?

Buz çağı ya da daha net tanımıyla buzul çağı. buzul çağları veya pleistosen yeryüzü ve atmosfer sıcaklığının uzun süren bir dönem boyunca azalarak kıtasal, kutup ve alp buzullarının genişlemesi ve varlığını sürdürmesidir.

Günümüzden yaklaşık olarak 18 bin yıl önce en üst noktasına erişen “son buzul çağı” bundan yaklaşık olarak 10.000 yıl önce sona erdi ve yerküre ısınmaya başladı. Bu ısınma süreci halen devam etmektedir. Doğal döngünün devam etmesi halinde Yeryüzünün yeniden soğumaya başlamış olması gerekirken insanın kullandığı fosil yakıtlar, karbondioksit, metan vb. sera gazlarının salınımı nedeniyle atmosfer ısısının artışına bağlı küresel ısınma devam ettiğinden en azından yakın bir gelecekte bir buzul devri öngörülmemektedir. Diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Çünkü gerçekler öyle değil. Doğada doğal bir denge var. Doğa kendi kendini iyileştirme çabasında. Bu zamana kadar hep bunu yaptı. Mini buzul çağı bunlardan biri. Mini dememizdeki hususta bu 10bin yıl önceki gibi buzul çağının içine girmiyoruz. Uzmanlara göre belli bölgelerde etkisini çoğaltacak ve sadece 10 yıl gibi bir sürede gelişip son bulacak. Peki bu kötü mü derseniz eğer son yayınlanan küresel ısınma raporlarına bakarsak eğer küresel ısınmadan dolayı yaşanacak kötü senaryoları ileri tarihlere iteleyebilir.

Amerika da yaşanan soğuklar

Geçen sene Amerika da yaşanan soğukları hepimiz neredeyse biliyoruz. Niagara şelalesi bile donmuş -35 dereceyi bulan soğuk hava dalgası abd yi resmen felç etmişti. O kadar soğudu ki hava camlar bile aşırı soğuklar nedeniyle çatlamaya başlamıştı. Kar yağışı ise belli bölgelerde 2 günde 2 metre kalınlığa ulaşmıştı.  Çoğu bölgelerde nefes almak bile çok zor hale gelmişti.

Türkiye, Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre, iklim değişikliğinden en fazla etkilenmesi beklenen bölgeler içerisinde bulunan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor.

İstanbul Boğazı’nın donduğu idaası ve gerçekleri!

Birde Sosyal medyada 1954 yılına ait olduğu iddiasıyla bazı fotoğraflar paylaşılarak, o dönemde İstanbul Boğazı’nın donduğu, İstanbulluların Boğaz üzerindeki kar kütlelerinde yürüdüğü iddia edildi. Mini buzul çağı videomuza devam etmeden önce bu yanlış bilgiyi düzeltmek istiyorum.  İstanbul Boğazı 1954 yılında donmadı. Tuna Nehri’nin donmasının ardından Nehir’den kopan buz parçaları Boğaz’a sürüklendi. Şubat 1954 tarihli gazetelerde Karadeniz’den gelen buzların limanı kapattığı haberleştirildi. Tuna Nehri’nden koparak gelen buz parçaları yüzünden botların mahsur kaldığı da bu haberlerde yer alıyordu.

Ama bu şu demek değil İstanbul boğazı donmuyor.

İşte tarihçilerin kitaplarında da anlattığı üzere istanbulda donma hadiseleri;
  • 401 yılında, Bizans İmparatoru Arkadius zamanındaki donma 20 gün sürmüş. 739 yılında bir kez daha… 755’teki kışta ise Karadeniz kıyılarının, bütün Haliç’in, hatta Marmara’nın kuzey kesiminin baştan sona buzlarla kaplandığına dair belgeler var.
  • 763 kışında Haliç’in çevresindeki kıyılar 100 adım mesafeye kadar donmuş. Hem de yer yer 30 metre derinliğe kadar. Karadeniz’deki buzlar çözülürken, kütleler kenetlenince Boğaziçi ve Haliç tıkanmış. Dönemin metinlerinde, insanların ve hayvanların Üsküdar’dan Galata’ya yürüdükleri yazıyor.
  • Tam 100 yıl sonra bu hadise yeniden gerçekleşmiş. Sonra 928’de bir daha. Üstelik buzların erimesi dört ay sürmüş. Ardından 934’te bir daha… 1232’de bir daha…
  • İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine girdikten sonraki ilk büyük don olayı 9 Şubat 1621’de gerçekleşmiş. Yine Boğaziçi ve Haliç donmuş. İnsanlar çoluk çocuk, yaşlı genç demeden Üsküdar’dan Galata’ya yürümüşler; buzların arasında sıkışıp kalan kayıkların arasından geçerek.
  • 1823’te, II. Mahmud padişahken yaşanan dondurucu soğuklarda sadece Haliç değil, şehrin çeşmeleri de donunca halk susuz kalmış.
  • 1878 yılında aynı olay yaşandığında, Osmanlılar, Ruslar’la savaş halindeymiş. Rumeli’yi kırıp geçiren soğuklar nedeniyle Sultan II. Abdülhamid orduya yardım gönderememiş.
  • Günümüzde hayatta olanların anımsayabilecekleri en şiddetli kış 1929 kışıdır. Önce, şubat ayında Haliç dondu. Ardından 1 Mart’ta Karadeniz’den Boğaz’a giren büyük buz kütleleri limanın ağzına yığıldı, şehir hattı vapurları çalışamadı. Sadece Galata Köprüsü-Harem seferleri yapılabildi. Köprü ile Kadıköy arasındaki seferler de aksadı. Buzların üzerinde bulunan, Macar katanalarına ait nal izleri, bu buzların Tuna’dan geldiklerini gösteriyordu.

Dönemin şairlerinden Seyyid Haşimi, bu olayla ilgili olarak şu mısra ile olayın geçtiği tarihi Hicri takvime göre de belirtiyordu:

“Yol oldu Üsküdar’a, bin otuz’da Akdeniz dondu!”

1755 yılında yaşanan soğukta Haliç’in bütün, Boğaz’ın da önemli bir bölümü donunca Defterdar ile Sütlüce iskeleleri arasında halk, denizi yürüyerek geçmiş. Bu olayı tarihçi Vasıf şöyle naklediyor:

“Buz üstünden geçen geldi, bana yaz dedi tarihinDeniz 68’de dondu, buzdan bendeniz geçtim!”

Nasa tarafından yayınlanan iklim raporunda Mini Buzul Çağı

Küresel ısınma ve sonuçları konusunda tartışmalar devam ede dursun, doğa her zaman olduğu gibi kendini dengelemenin bir yolunu buluyor. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi yani nasa tarafından yayınlanan iklim raporuna göre, gezegenimiz Mini Buzul Çağı’na bu yıl itibariyle giriyor.

NASA (Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından yayınlanan iklim araştırması raporuna göre 18’inci yüzyılda görülen ‘Mini Buzul Çağı tekrar yaşanabilir. Uzmanlara göre “Süreç böyle devam ederse, birkaç ay içinde Uzay Çağı’nın rekor soğuklarına hazırlıklı olmalıyız.”

Raporda 2018 yazını rekor sıcaklıklarla geçiren gezegenimizin bu kış tarihi bir soğuk yaşayacağı belirtiliyor. İçinde bulunduğumuz Uzay Çağı’nın “Mini Buzul Çağı” olarak anılmasına yol açacak kadar etkili olabileceği söylenen soğukların sebebi ise termosferin soğuyup daralması. Güneş’in en dış katmanında oluşan güneş lekelerini ve Dünya’yı çevreleyen en üst atmosfer tabakası olan termosferi inceleyen uzmanlar güneş lekelerinin kaydedilmiş en düşük seviyede olduğunu belirledi. İklim koşullarında belirleyici rol oynayan ve 11 yıllık dönemler içerisinde azalıp artan güneş lekelerinin az gözlenmesi veya hiç gözlenmemesi Dünya’nın sıcaklık seviyesini etkiliyor. Güneş’te buna benzer bir uyku evresi 18. Yüzyılda kaydedilmiş ve o dönem tarihe “Mini Buzul Çağı” olarak geçmiş.

Yayınlanan raporlarda bu aşırı soğuk dönem 2020 – 2030 yılları arasında yaşanması bekleniyor. NASA’ya göre bu kış itibariyle gezegenimiz bir Mini Buzul Çağı’na giriyor. Bu dönemde başlayan soğumanın 2030’lu yıllara kadar artarak devam edeceği tahmin ediliyor.

Nitrik oksit seviyesinin olması gerektiğinden 10 kat kadar daha düşük

Küresel ısınma son dönemde NASA üzerine en çok mesai harcadığı konuların başında geliyor. Dr. Tony Philips ve Kıdemli Araştırma Bilimcisi Martin Mlynczak tarafından yapılan araştırma sonucunda Güneş’in eskisi kadar verimli olmadığı ve bu etkilerin gitgide hissedilmeye başlanacağı belirtildi. Dünya’mızın karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutunu gözler önüne sermek için geçen yıl 1880’den günümüze olan iklim değişikliğini ve sonuçlarını gözler önüne seren materyalleri yayınlayan NASA’nın Kıdemli Araştırma Bilimcisi Martin Mlynczak nitrik oksit seviyesinin olması gerektiğinden 10 kat kadar daha düşük olduğunu belirtiyor ve yakın zamanda çağımızın rekor soğuklarının görülme ihtimalinin bulunduğunu ancak bunun gerçekleşmesi için yeterli seviyenin birkaç ay içinde oluşabileceğini söylüyor.

Türkiye’de Son yıllarda afetlerin şiddetindeki artışlar

Son yıllarda afetlerin şiddetindeki artışlar nedeniyle artık Türkiye’nin birçok yerinde özellikle Anamur ve Antalya arasında, Ege ve Karadeniz kıyılarında, İstanbul çevresinde hortum hadiselerinde artış yaşandığını vurgulayan uzmanlara göre Türkiye’nin iklim kuşağı da değişmeye başladı ve tropikal iklime doğru bir gidişat söz konusu.

Türkiye, Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre, iklim değişikliğinden en fazla etkilenmesi beklenen bölgeler içerisinde bulunan Akdeniz Havzası’nda yer alıyor.

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Köse

“1500’lü yıllarda insanoğlu güneş patlamalarını fark ederek, bunu gözlemleyip kayıt altına almaya başlıyor. O yıllardan bugüne tutulan kayıtlara göre, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir makalede, önümüzdeki 2020 ile 2030 yılları arasında, 1645 ile 1715’teki gibi mini buzul çağına benzer güneş lekelerinde azalmanın olduğu tespit ediliyor. Bunun tutarlılığı da yüzde 93 gibi Büyük bir oran. İngiltere’de bir üniversitedeki model çalışması da bunu destekliyor.

Bu şekilde devam ederse 2020 ile 2030 yılları arasında dünyanın büyük bir bölümünde yeniden mini bir buzul çağı yaşanabilir. Esasında bu beni sevindiriyor. Bu senaryo gerçekleşirse, mini buzul çağı küresel ısınmayı yavaşlatabilir çünkü küresel ısınmayı insanoğlu olarak durduramıyoruz ancak doğa kendini mini buzul çağıyla dengelemeye çalışacak.

Buzul çağıyla beraber ise bitki örtüsü gerilemeye başlayacak. Konya’da belki buğday yetişemeyecek. Son 15-20 yılda sonbahar ve ilkbaharda 25 güne varan düşüşler görülüyor. Yaz mevsimi geçmiş yıllara göre uzadı. Mini buzul çağında bunun tersini düşünmek gerekir. İstanbul’da kış mevsimi aralık ayında başlıyor, mart sonunda da bitiyor. Mini Buzul Çağı yaşanmaya başladıkça kış mevsimi daha erken, kasım gibi başlayacak, nisan ortasına kadar sarkacak. İstanbul’un ortalama kar yağışlı gün sayısı 15 iken o dönemde bu sayı 30 güne çıkabilir. Belki de daha fazla.Kışla mücadeleye harcanan emek ve zaman, hatta harcanan maddiyat daha da artabilir. Doğu Anadolu Bölgesi, Karadeniz’in yüksek kesimlerinde, Toros Dağları’nın yüksek bölgelerinde kar yıl boyunca hiç erimeyebilir.”

Bu video Canon Eos M50 ile 4k çekilmiştir. Montaj ise Filmora9 ile 4k UHD olarak yapılmıştır. Video süresi: 11:22

Youtube kanal gelirlerimiz çeşitli bağış kampanyalarına harcanmaktadır;Fidan Bağışı Yaptık 

Diğer Yazımız: https://www.aklingolgesi.com/duhan-suresinin-sirri-kiyamet-alameti-mi-yellowstone-detayi/


Bakmış
Bakmış kanalına hoş geldiniz. Dünyada birçok komplo teorileri yürütülmekte, ilginç bilgiler ortaya çıkmakta ve bilinmeyenler hakkında sıkça içerikler üretilmektedir. İşte tüm bu alanlarda sizlere en güncel ve en yeni içerikleri sunan Bakmış , sizleri ilginç kült bilgiler ile buluşturuyor. Dünyada ve ülkemizde popüler olan komplo teorileri hakkında en detaylı incelemelere ve videolara kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca gizemli olaylar ile ilgili birçok araştırma videolarına ve gizemli olaylar videolarını istediğiniz zaman Bakmış Youtube Kanalı üzerinden izleyebilirsiniz. Bakmış geniş içeriği ve birbirinden farklı özel konuları ile sizlere en güncel ve en ilgi çekici içerikleri en hızlı şekilde sunmakta ve bu içeriklerini video ile desteklemektedir. Aramıza hoşgeldin...

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.