HAMSA, MENORA, MÜHR-İ SÜLEYMAN: YAHUDİ SEMBOLİZMİ | MESELE


Yahudilik tarih boyunca pek çok farklı sembollerle tanınmıştır. Yedi Kollu Şamdan yani Menora, Hamsa, Mühr-ü Süleyman ya da Davut Yıldızı bunlardan bazılarıdır. Peki yapılan arkeolojik kazılarda antik çağlardan beri var olduğu anlaşılan bu simgeler nasıl oldu da insanlara Yahudiliği çağrıştırmaya başladı? İsrail bayrağındaki Davut Yıldızı neden Barbaros Hayreddin Paşa’nın sancağında da bulunmaktaydı? Bu sembollerin Yahudilerle bağlantısı neydi? Gelin videomuzun devamında birlikte keşfedelim.

(intro)

Hamsa, açık bir el içine işlenmiş göz sembolü, kültürümüzde nazar boncuğu olarak bilinen Nazarlığın Yahudilikteki versiyonudur. Kökenlerinin Paganizme dayandığına inanılan Hamsanın ayrıca şeytandan koruduğuna da inanılır. Hamsa’nın, İslamiyet’teki Fatıma’nın Eli simgesinin önce Sefarad Yahudileri sonrasında tüm dünya Yahudileri tarafından benimsenmiş versiyonu olduğu da iddialar arasındadır. Yahudi kültürüne göre 5 parmak, Torah’ın yani yazılı Tevrat’ın 5 kısmını temsil eder. Hamsa, evlere asıldığı gibi aynı zamanda pek çok ünlünün tercih ettiği gibi kolye, yüzük ve bilezik gibi aksesuarlarda da kullanılabilmektedir.

Menora yani Yedi Kollu Şamdan ise İsrail devleti ambleminde, pasaportunda, posta pullarında ve hatta istihbarat teşkilatı Mossad’ın mühründe kullanılmaktadır. Kelime anlamı olarak ‘kandil’ anlamına gelen Menorah, Yahudilerin Kudüs’teki Kutsal Tapınağını simgeler. İnanışa göre Süleyman Mabedinde tamamı saf altından yapılmış büyük boyutlarda 10 adet Yedi Kollu Şamdan bulunmaktaydı. Tevrat’ın Çıkış kitabında da ‘Menora’ sözcüğü geçer. Şamdanın yedi kollu olması kâinatın yedi günde yaratılışını temsil eder. Bunun yanı sıra menorahın yedi gezegeni, haftanın yedi gününü ve ebedi ışığı sembolize ettiği de söylenmiştir. Günümüzde Sinagoglarda, dua kitaplarında, evlerde, camlarda ve muskalarda kullanılan Menora aynı zamanda Yahudilerin Kutsal Tapınağı üçüncü kez inşası uğrundaki gayretini ve inancını temsil etmektedir.

Mühr-ü Süleyman yani Davut yıldızı günümüzde Yahudiliğin ve hatta Siyonizm’in en popüler sembolüdür. Ancak bu kadar bilinmesine rağmen Davut yıldızı sadece birkaç yüzyıl önce Yahudilik ile ilişkilendirilmeye başlanmıştır. İki eşkenar üçgenin üst üste geçmesiyle oluşan altı köşeli yıldız, antik çağlarda yalnızca Yahudiliğin simgesi değildi. Beş köşeli yıldız ve svastika gibi mimaride ve sanatta rağbet gören geometrik bir şekildi. Binalarda, çok çeşitli dinlerin mabedlerinde dekoratif amaçlı kullanılmaktaydı. Avrupa, Antik Helen ve Roma Uygarlıkları gibi Osmanlı İmparatorluğu devrinde inşa edilen pek çok binada da bu yıldıza rastlanmaktadır. Bursa Ulu Camii, Defterdar Tahir Ağa Camii, Selimiye Camii Davut yıldızına ev sahipliği yapan yapılardandır. Türk toplulukları bu sembolü daha çok Süleyman peygamber ile bağdaştırdı, dolayısıyla güçlü bir devleti ve güçlü liderleri çağrıştırır oldu. Yıldızın, Candaroğulları, Karamanoğulları ve Barbaros Hayreddin Paşa’nın sancaklarında kullanılmasının sebebi de budur.

İnanışa göre Davut peygamber üzerinde altı köşeli yıldız bulunan bir kalkan taşırmış. Ayrıca bir başka inanışa göre ise Süleyman peygamberin yüzük şeklindeki mührü, mühr-ü Süleyman altı köşeli yıldızdan oluşmaktaymış.

Davut yıldızının Menora ile birlikte Siyonizm’in sembolü olarak kabul edilmesi ancak 1897’de Basel’de toplanan Birinci Siyonist Kongre’de gerçekleşmiştir. Bu kongreyi ve Siyonizm’in doğuşu ve gelişimini “Siyonizm’in Tarihi” ve “Siyonizm İttifaklar Yoluyla Nasıl Hayata Geçirildi?” adlı videolarımızda işlemiştik, kartlarda çıkan bağlantıya tıklayarak o videolarımıza da ulaşabilirsiniz. Siyonist hareketin kurucusu, fikir babası olan Theodor Herzl, uzun yıllar çıkardığı derginin logosunda mavi renkli altı köşeli yıldıza yer vermiştir. Yıllar geçtikçe dünya üzerindeki tüm Yahudiler altı köşeli yıldızı kendi simgeleri olarak benimsediler ve böylece yıldız ile Yahudilik bütünleşmiş oldu. Öyle ki Almanya’da Nazi partisinin iktidara gelişinin ardından tüm Yahudilerin üzerinde ‘Yahudi’ yazan Davut Yıldızlı pazubent takmaları zorunlu tutulmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan İsrail devleti, bir milli bayrak yarışması düzenlemiş, ancak sonrasında 1897 yılında kabul edilen bayrağın geçerli olacağını ilan etmiştir. Kimi rivayetlere göre Fırat ve Nil nehirlerini temsilen eklenen iki mavi şerit ortasındaki Davut yıldızı, günümüz İsrail devletinin Fırat ve Nil nehirleri arasında kurmak istediği hükümdarlığı ifade etmektedir. İsrail’in resmi bayrak tanımında böyle bir ifade yer almayıp bu mavi çizgilerin Yahudilerin dua sırasında ötündükleri bir şal olan “talit”ten esinlenildiği Basel kongresinde bayrak konuşması yapan David Wolffsohn’un konuşma metninde geçmektedir. Nil ve Fırat’a dair bayraklı tek atıf ise Herzl’ın Der Judenstaat kitabında yazdığı “Bir bayrağımız yok ancak ona ihtiyacımız var çünkü Vadedilmiş Topraklara o şeref nişanını taşıyarak gireceğiz.” ifadesinde geçmektedir.

Böylece merak edilen sembolleri incelediğimiz bir videonun daha sonuna geldik. Daha önceden hazırladığımız, Nazilerin ve SS’in sembollerini incelediğimiz “Schutzstaffel (Nazi) Üniformaları Neden Bu Kadar Popüler” başlıklı videomuzu izleyerek daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.

Exit mobile version