‘HAYAT’ Projesi – Hayat nedir?


İnsanlar çok garip. Her biri eşsiz ve özgün varlıklar. Onların arasında biraz bile yaşamak bunu farketmeniz için yeterli. Ki bu videoyu izleyen herkes onların arasında doğdu. Ama tüm resme baktığımızda, aslında hepsi aynı.

İnsanlar, şu ana kadar tek ayak uydurabildikleri bu küçük gezegende gözünü ilk açtığından son kapatmasına kadar aktif oldukları bu zamana ‘hayat’ diyorlar. Bu süreç, yani hayat dedikleri yaşam hepsi için o kadar farklı ki, bu da onları inanılmaz fazla çeşitliliğe sürüklemiş. Bu çeşitlilik de yanında karmaşıklığı getirmiş. Çok fazla karmaşık bir varlık olan insanları anlamak o kadar zor ki, kendini bile anlayamayan birçok insan var. Avlanmayı bırakıp ‘ben neden et yiyorum ki?’ diyen bir aslan görmeniz imkansız fakat ‘Benim ne işim var bu hayatta’ diyen insan bulmanız da çok olası bir durum. Peki biz bu insanlığı nasıl anlayacağız?

Böyle bir soru, doğal olarak bizi ‘hayat nedir?’ sorusuna itiyor. Burada da insanlık felsefeyle cevaplar bulmaya çalışmış. Fakat herkesin hayatı farklı olduğu için doğal olarak hayatın anlamı da herkes için farklılık gösteriyor. Bu kadar karmaşanın arasında anlam bulmak neredeyse imkansız. Gerçekten denedim, her defasında daha da derine inerek daha da karmaşıklaştı işler. Ben de derine inmek yerine, yukarı çıkmayı denedim. Burada da ‘büyük resim’i gördüm.  Aslında insanları anlamak onları yakından tanımaktan değil, uzaktan izlemekten geçiyormuş.

Eğer karşısında anlamlandıramadığınız kadar çok karmaşa bir şey varsa bir adım geri çıkın ve ona basitçe bakın. Tüm bu karmaşanın tek bir sebebi var. Ego. Hayat aslında o kadar karmaşık bir şey değil. Fakat insanın egosu, amaçsız bir şekilde buraya geldiğinin kabul edemeyecek kadar fazla. Hep bir anlam ve rol yükleme yetimiz var. Aslında insana baktığımda egosunu anlayabiliyorum. Bu kadar zor koşullarda koskoca gezegenin (hatta güneş sisteminin) en gelişmiş canlısı haline gelmiş. Fakat bu egoyu yönelttiği yerler bir garibime gidiyor. Halbuki tek yapması gereken bu gelişmişlikle farkına varabildiği ortalama ömrünü en iyi şekilde değerlendirmek. O zaman şimdi bir adım geri atalım ve insanlığı izleyelim.

Öncelikle herkesin bir amacı var. Bu amaçlar, insanın hayatını yönlendiren şeyler. Hayatımızın bazı dönemlerinde amacımız olmayabilir, bu da boş hissetmemize neden olur. Boş hissetmekle alakalı çok fazla soru geliyor. Buna başka bir zaman tekrar değineceğim.

Bundan sonraki kısımda hayata ‘proje’ metaforu yaparak devam edeceğim. Hayatımızı bir proje olarak düşünelim. Her bir proje, bir amaç önderliğinde kurulur. Bu amaç her proje için farklılık gösterir. Fakat bu projeye başlamadan önce, amacına ulaşması için gerekli olan şeylerin temin edilmesi gerekir. Bu da ergenlik dönemine, yani artık karakterin kendini tanımaya başlamasına kadar olan sürede oluşturulan temelde bulunmalıdır. Bu temel, projenin en önemli kısmıdır. Çünkü birçok proje bu noktada yeterli gereksinimleri sağlayamadığı için biter. Evet bu projenin bitmesi demek hayatın da bitmesi demek. Fakat gariptir ki insan tek bir hayat yaşamıyor. Art zamanlı ve eş zamanlı birden çok hayatlar yaşanıyor bir insanın genel yaşamında. Bu da karmaşıklığın getirdiği bir şey sanırım. Fakat yine de, istenilen, kurulan proje bitiyor. Bu yeterince önemli bir nokta.

Bu temelin doğal atılımı şöyle gerçekleşiyor. Hiçbir amaç gütmeden sadece eğlenmek ve öğrenmek için bir iş ya da hobi yapan çocuklar aslında bu temeli farkında olmadan atıyorlar. Bir projeye başlamadan önce öğrendiğiniz her şey, o proje için yararlanacağınız bir özellik aslında. Bir de çevre yapmak. İyi bir proje, iyi bir ekiple atılır. Ne kadar çok şey öğrenirsek öğrenelim insanın algısı bir yere kadar gelişir. Fakat bazı noktalarda farklı algılar o kadar hayat kurtarıcı olabilir ki, bir anda projeniz bambaşka bir hal alabilir. Şöyle bir örnekle açıklayayım bunu.

Siz müzik yapmakta çok iyi birisiniz fakat resim yapmakta da bir o kadar kötüsünüz. Bu iki dal da ne kadar pratik ve emek istese de yetenek bir noktada devreye giriyor. Öncelikle şunu kabul etmek gerekiyor. Herkesin her şeye yeteneği olmayabiliyor. Özellikle yapılacak şeyler bu kadar çokken bazı şeyleri yapamamak çok normal. Dolayısıyla müzikte iyi olup resimde iyi olamayan sizin algınıza, çok iyi resim yapan birinin algısı çok fazla katkıda bulunacaktır.

Bu gerekli temelleri asla gerekli olduğu için atmaz insanlar. İstedikleri için atarlar. Bunların gereklilikleri proje oluşturma kısmında ortaya çıkar. Bu kısımda insanlar bir amaç yaratırlar, ve bu amaca yönelik kullanacakları ne varsa masaya dökerler. Önemli olan nokta, bu masanın ne kadar dolu olduğu. Çevrenizden edindikleriniz ve kendi koyduklarınız projeye başlamaya yetiyorsa, bir serüven başlıyor demektir.

Bundan sonraki süreç üretim ve öğrenim üzerinden gidiyor. Üretim projenin istikrarı için çok önemliyken aynı zamanda kendi ürettiğiniz bir şeye bakmak egonuzu tatmin eder. Bu da daha emin adımlarla ilerleyeceğiniz anlamına gelir. Öğrenim ise hiçbir zaman durmamalı, hayatın her evresinde bu geçerli. Öğrenmeyi bırakmak projeyi salmak demektir. Gelişim asla durmamalı, insanın yapısına ters bir şey. Asıl keyifli kısım ise şimdi geliyor. Proje başarılı mı oldu başarısız mı? Buranın keyifli olmasının sebebi belirsiz olmalı. Çünkü her şeyi doğru yapsanız da başarısız olabilirsiniz, her şeyi yanlış yapsanız da başarılı olabilirsiniz. Dünya böyle bir yer. O yüzden buraya kadarki tüm süreçte bu projeyi tatlı yapan şey bunun merakı. Başarılı veya başarısız olduktan sonra da yapılabilecekler çeşitleniyor, tamamen karakterin yapısına göre değişen bir şey.      

Herkesin hayatı bir proje ve herkes kendi projesini tasarlamakla, geliştirmekle ve sunmakla uğraşıyor. Kendinize yaptığınız yatırım, hayat projenize yaptığınız bir yatırımdır. Ve iyi bir yatırım asla yarı yolda bırakmaz.

Exit mobile version