LAPLACE’IN ŞEYTANI VE OLASILIKSIZ | ŞANS DİYE BİR ŞEY VAR MIDIR?

3 dk


Evrenin her bir köşesindeki parçacıkların hareketini bilebilen bir akıl düşünün. Göremediğimiz galaksilerin bile bize uyguladığı kütleçekimi hesaplayan bir akıl… Bunu bir süper bilgisayar olarak düşünebiliriz. Peki, bu süper bilgisayar her şeyi bildiğine göre yazı tura atıldığında formülleri kullanarak yazı mı tura mı çıkacağını kesin bir şekilde ön göremez mi? Bu durumda şans diye bir şeyin varlığından söz edebilir miyiz? Laplace’ın Şeytanı denen bu düşünce deneyiyle sebep olduğu paradoksu ve bundan ilham alan Adam Fawer’ın kitabı Olasılıksız’ı gelin hep beraber inceleyelim.

Pierre-Simon Laplace, A Philosophical Essay On Probabilities adlı bir makalesinde şöyle bir ifade kullanmıştı:

“Evren’in şu anki halini, geçmişinin sonucu ve geleceğinin nedeni olarak düşünebiliriz. Herhangi bir anda, doğadaki tüm cisimlerin yerlerini ve o anda var olan tüm kuvvetleri bilen bir akıl olduğunu hayal edin. Eğer bu akıl aynı zamanda tüm bu bilgileri analiz edebilecek kadar büyükse, Evren’deki en büyük cisimlerden en küçük atomlara kadar her şeyin hareketini tek bir formülle ifade edebilir; çünkü böyle bir akıl için hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de tıpkı geçmiş gibi gözlerinin önüne serilidir.”

Şimdi böyle bir varlığın var olduğunu düşünelim. En uzak galaksilerin kütle çekiminden bilardo topunun üzerindeki en ufak toza kadar her türlü veri elinde bulunsun. Bu durumda bu akıl bilardo topuna vurulduktan sonra hangi topun nerede konumlanacağını hesaplayabilir. Bu durumda şans kavramı da ortadan kalkar. Gelecek kesin bir şekilde öngörülebilir. Ama durun bir saniye! Ya bu varlığın gelecekte olacak bir olay yüzünden eyleme geçmesi gerekse ne olur? İşte burada bir paradoks çıkar ortaya. Bu varlık gelecekte kendine doğru bir mermi ateşlendiğini ve öldüğünü gördü diyelim. Eğer bunu öngördüğü için mermiden kaçarsa ölmemiş olur ve öngörüsü tutmaz. Ama hani bu varlık her şeyi biliyordu? Bu şekilde kaçıp kurtulacağını da öngörmesi gerekmez miydi? Bu paradoks uzun süre uğraştırır insanları. Ancak daha sonra biri bir şey fark eder. Laplace makalesinde varlık dememiştir ki. O sadece akıl demiştir. Yani öngörülerini aktaramaz ve eyleme geçemez. Sadece nerede ne olacağını bilebilir. Ancak bu durumda bir şeyi hesaplarken sadece fiziksel etkenler değil psikolojik unsurlar girer işin içine. Yani her ne kadar birbirine vuran toplar arasındaki açılar momentumlar hesaplanabilirse hesaplansın sonuçta biri gelip o toplardan birini eliyle durdurabilir. Ama bu akıl her şeyi biliyorsa bunu da bilmesi gerekir. Peki, nasıl yapar bunu?

Cevap basit: Çünkü bu akıl geçmişi de bildiğinden doğrudan doğruya bunu yapacak kişinin beynindeki nöronların nasıl işleyeceğini de bilebiliyor. Fakat burada yine bir sorun ortaya çıkıyor. Eğer kararlarımız beynimizdeki nöronların elektriksel frekanslarına ve özelinde atomların hareketine bağlıysa özgür irade kavramı ortadan kalkmıyor mu? Daha önce Empati isimli kitabını incelediğimiz Adam Fawer, Olasılıksız isimli kitabında bu konuyu ele alıyor.

Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?

Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?

Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz? Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam size göre bir roman…

Bu bir kitap incelemesi videosu değil tabii ki. Laplace’ın Şeytanı ilginizi çektiyse bu konu üzerine daha fazla kafa yormak isteyebilirsiniz diye düşünerek bir de kitap önermek istedik. Özgür iradeye dair filozoflar ve nörologlar hâlâ yoğun bir çalışma içerisinde. Sizce her şey birbiriyle bağlantılı mı? Dünyanın öteki ucundaki bir elmanın yere düşmesi bizim vereceğimiz kararları neden ve nasıl etkiliyor? Hiç düşündünüz mü acaba bugün evimin kapısından önce sağ ayağımı atarak çıkmam beni ölümden döndürebilir mi diye? Düşüncelerinizi yorumlarda belirtip diğer izleyicilerimizle fikirlerinizi paylaşabilirsiniz. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.


Sizin Tepkiniz Nedir?

Üzgün Üzgün
5
Üzgün
Kızgın Kızgın
4
Kızgın
Hahaha Hahaha
2
Hahaha
Beğendim Beğendim
1
Beğendim
İnanılmaz İnanılmaz
13
İnanılmaz
Sevdim Sevdim
12
Sevdim
Beğenmedim Beğenmedim
10
Beğenmedim
AHALİ

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Yazı Formatı Seçiniz
Serbest Yazı
Yazılarınıza Görseller Bağlantılar Ekleyebilirsiniz
Video
Youtube and Vimeo Embeds