MANSA MUSA: DÜNYANIN EN ZENGİN İNSANI VE TİMBUKTU’NUN EFENDİSİ | MESELE
Dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı kim sizce? Bill Gates mi? Jeff Bezos mu? Yoksa Karun mu? Hayır, bunlardan hiçbiri değil. Dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı Mali İmparatoru Mansa Musa. Hani şu mızrakla antilop kovalayan ilkel yerlilerin kıtasından. Veya daha doğru bir ifadeyle coğrafi keşifler öncesindeki büyük Afrika medeniyetinden. Peki, Mansa Musa bu servete nasıl ulaşabildi? Bu serveti nasıl harcayabildi? Gelin videonun devamında hep beraber öğrenelim.
(intro)
Mali imparatorlarına mansa denirdi. Aynı Mısır kralına firavun, Sasani hükümdarına kisra ve Habeşistan kralına necaşi dendiği gibi. Kankan Musa, Mali İmparatorluğu’nun onuncu mansasıydı. Doğum tarihi bilinmez ancak ülkeyi mansa olarak 1312 yılından 1337 yılına kadar yönettiği söylenir.
Mansa Musa 1312 yılında Mali krallarının en güçlüsü olarak tahta çıktı. Kendisi dindar, samimi bir Müslümandı. İslam etkisini yaymak için imparatorluğunda görkemli camiler inşa etti. İmparatorluğu döneminde Timbuktu sadece Afrika’da değil tüm İslam dünyasında büyük bir kültür merkezi haline geldi. Mansa Musa güç haline geldiğinde Mali İmparatorluğu hala güneyde altın ülkesine giden ve kuzeyde tuz topraklarına giden ticaret yolu rotasına kesin olarak hâkimdi. Musa’nın iktidarlığı dönemi altında altın-tuz ticareti Sahra ortasındaki Timbuktu’da odaklanmaya devam ediyordu. Şehir bolluk, bereket içindeydi. Geniş çapta altın, tuz, fildişi, kola fındığı ve köle ticareti yapılıyordu. Mansa Musa, Mali’nin etkisini Timbuktu şehri dâhil olmak üzere pek çok toprağı imparatorluğunun kontrolü altına getirerek Afrika boyunca genişletti. Mansa Musa bu yoğun ticaret faaliyetleri sayesinde öyle bir mal varlığına sahip olmuştu ki bugün hâlâ onu geçebilen yok. Tahminen 400 milyar dolarlık bir mülkün sahibi olduğu düşünülüyor. Ondan sonraki en zengin kişi olan Rockefeller bile 340 milyar dolara sahipti. Günümüzün en zengin insanı Jeff Bezos ise 200 milyar dolar civarı bir servete sahip. Peki, Mansa Musa bu 400 milyar doları ne yaptı?
Mansa Musa 1324 yılında hacı olmak için Mekke’ye doğru yola koyuldu. Ancak bu sıradan bir hac yolculuğu değildi. Yolculuğu sırasında karşısına çıkan fakirlere dağıtmak için servetinin büyük bir bölümünü hacca giderken yanında götürdü. 80 devenin taşıdığı 2 tondan fazla altını içeren bir kervanın başında Kahire’ye vardı. Bu altınlar 60 bin kadar fakire dağıtılacaktı. Kervana 12.000 köle eşlik ediyordu ve saf altını 500 kişi taşıyordu. Mansa Musa Mısır’da savurgan bir şekilde pek çok altını hediye ederek harcıyordu. Böylece altının değeri düştü ve birçok sene için eski değerini alamadı. Kahire’de Mısır sultanı, Mansa Musa’yı büyük bir hürmetle bir hoca gibi kabul etti. Kutsal şehirlerden Mekke ve Medine’yi ziyaretinden sonra Mansa Musa, krallığı içinde büyük camileri, koskocaman kütüphaneleri ve medreseleri boydan boya inşa işine girdi. Bu kütüphane ve medreseleri duyan pek çok İslam âlimi Mansa Musa’nın kervanına katılarak ders vermek ve ders almak için Mali’ye gitti.
Mansa Musa ilime çok önem verirdi. Hükümdarlığının ilk yıllarında Sudanlı öğrencileri Fas Üniversitesi’nde öğrenim görmeleri için göndermişti. Aynı zamanda Ebu İshak İbrahim es-Saheli’yi Timbuktu’da Djingareyber Ulu Camii ve kendisinin kraliyet sarayını yapması için görevlendirmişti. Djingareyber Camii bugün hala ayakta durmaktadır. Cami dokuz sıra kare direk içermekte ve ibadet edecekler için 2.000 kişilik bir yer sağlamaktadır.
Ayrıca Avrupalıların Afrika’ya olan ilgilerinin artması da Mansa Musa’dan kaynaklanır. Tabii biraz haklılar aslında. Bir anda kupkuru çöl olarak bildiğiniz topraklardan bir adam geliyor ve 400 milyar dolar servetinin olduğunu öğreniyorsunuz. İşte Avrupalılar bunu duyunca ne var bu Afrika’da diye merak etmeye başladılar. Sömürmek istemelerinin sebebi aynı zenginliğe kendilerinin de sahip olmasını istemeleriydi. Özellikle Portekiz ve İtalya şehir devletlerinin dikkatlerini bu ülkeye çevirmelerine sebep oldu. Bu olayın ardından Avrupalılarda Afrika içlerini tanıma ve oraya ulaşma düşüncesi giderek güçlenmeye başladı. 14. yüzyılda Mallorca’da açılan haritacılık okulunun başlıca hedeflerinden biri ticarî amaçla Afrika içlerini tanıma idi. Hatta Abraham Cresques tarafından 1375 yılında çizilen Catalan Atlası’nda Mansa Musa, Sahra’nın merkezinde başında tacı, bir elinde saltanat asası, diğer elinde ülkesinin zenginliğini sembolize eden bir altın top olduğu halde gösterilmiştir. Mansa Musa’nın ölümüne dairse herhangi bir veri yoktur. Buna rağmen genellikle 1337’de doğal yollarla öldüğüne inanılır.
İşte dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı olan Mansa Musa’nın hikâyesi buydu. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.