Yıl 1999 tarih ise 16 ağustosu 17 sine bağlayan gece saat 03:02… ‘Sesimi duyan var mı?’ cümlesiyle Türkiye tarihine geçen ve yaşadığımız en büyük 4. deprem olarak bilinen 17 Ağustos Gölcük depremi, 7.4 büyüklüğündeydi. Tam 45 saniye boyunca devam eden deprem başta İstanbul olmak üzere; bursa, Eskişehir, Bolu, Sakarya, Yalova ve Kocaeli şehirlerinde de hissedildi. Türkiye’nin önemli bölgelerini hem maddi hem de manevi olarak oldukça etkileyen Gölcük depremi sırasında birçok ev ve iş yeri hasar görürken deprem 18 bin 373 kişinin ölümüne neden olmuş ve 48 bin 901 kişi de yaralanmıştır. Ayrıca deprem sırasında 5 bin 840 kişinin ise kaybolduğu kayıtlara geçmiştir
17 Ağustos Gölcük depremi birçok kişinin evini ve iş yerini kaybetmesine neden olduğundan depremzedeleri maddi olarak oldukça zorlamış hatta çoğu insan günlerce kalacak bir yer bulmayı bırakın en temel ihtiyacımız olan yiyecek ve içecek bulamamış ve saatler hatta günlerce aç kalmıştır. Ayrıca deprem bölgesi halkı verilen ölüm sayılarının doğru olmadığını iddia etmiş ve can kaybının 18 bin değil de 50 bin civarı olduğunu ileri sürmüştür.
Deprem sadece depremzedelerin kendi maddi durumunu değil Türkiye’nin maddi durumunu da oldukça zora sokmuştur. Yıkılan bir sürü bina, iş yeri ve kurumlardan sonra yeniden yapılanma çalışmaları doğrultusunda üretim faaliyetlerine ara verilmek zorunda kalınmış bu da ekonominin yaşanılan deprem sonrasında iyice kötüleşmesine yol açmıştır.
17 Ağustos gölcük depreminin ilk şoku atlatıldıktan hemen sonrasında arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarına başlanmıştır. Fakat çalışanların bazı yerlere ulaşması çok uzun zaman aldığı için enkaz kaldırma çalışmaları neredeyse aylarca devam etmiştir. En zor günlerimizden olan Gölcük depremi sırasında; akut, Kızılay ve sivil savunma birliklerinin yanı sıra Amerika, İngiltere, Japonya gibi büyük devletler de bizim için birçok yardımcı personel göndermiştir.
17 Ağustos Gölcük depremi sonrasında depreme karşı daha temkinli olmamız için birçok güven verici yapılanmalar geliştirilmiştir. Örneğin: İstanbul’daki birçok yerde toplanma alanları belirlenmiş ayrıca birden fazla noktaya da deprem konteynırları inşa edilmiştir. Sonrasında deprem sigortası zorunlu hale getirilirken yapıların dayanıklılığı ve denetim kurallarında çeşitli değişmeler yapılmıştır. Ayrıca bundan sonraki depremlerde çok daha az can kaybı yaşamamız için arama ve kurtarma ekiplerinin sayısını oldukça çoğaldı. Fakat günümüzde artan İstanbul nüfusu nedeniyle hem toplanma alanları hem de arama kurtarma ekiplerinin sayısının yetersiz olduğu tartışma konuları arasındadır.
Yapılan bu değişimler ve yenilikler bir sonraki depremlerde can ve mal kaybını en aza indirmek konusunda oldukça işe yaramış toplumun içini bir nebze rahatlatmış olsa da yakın zamanda yaşadığımız Düzce depremi korkularımızı tekrar tetiklemiş ve acaba 21.yüzyılın en büyük depremi olarak beklenen İstanbul depremine hazır mıyız düşüncesini sorgulatmıştır.
Yaşadığımız 17 Ağustos Gölcük depreminin ekonomik maliyetinin neredeyse 12 ila 20 milyar dolar arasında olduğu bilinir. Bunlar kayıtlara geçen kayıplarken depremin kara yüzünün acımasız sonuçlarını yaşayan toplumu ne kadar bilmekteyiz?
Ölümle burun buruna kalmış bu insanların yaşama tutunmaları ve kendilerini iyileştirmeye, ailelerini korumaya çalıştıkları zor günlerinde fırsatçı ve yağmacılar ile savaştıkları o günleri hafızalarından silmeleri mümkün değil.
Asıl göz ardı edilen tehlike her doğal afet sonrası ortaya çıkan fırsatçı ve yağmacılar… Depremzedelerin anlattıklarına göre insanlar enkaz altındaki yakınlarını ararken, yiyecek ve içecek temel ihtiyaçlarını karşılamayacak durumdayken deprem bölgesine yapılan yardım taşıyan araçların gasp edilmesi, konutların yağmalanması, göçük altında kalmış insanların üzerindeki maddi değeri olan eşyaların bile alınması toplumun acı gerçeği olarak depremzedelerde ve bizlerde iz bırakmıştır. Yaptırımlar ne olursa olsun yağmacıların ve fırsatçıların önüne geçebilmek mümkün değil…
45 saniyede tamamen değişen hayatlar, geride kalan bir yıkım ve yaşanacaklara hiçbir zaman hazır olamayacak bir toplum…
Bazen gizli gerçekler karanlıkta saklıdır… Aklın gölgesinde kalan bilgileri aydınlatmak için buradayız…
https://www.haberturk.com/17-agustos-depremi-1999-golcuk-depremi-sonrasinda-neler-yasandi-kac-kisi-hayatini-kaybetti-2859824
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49322860
https://www.milliyet.com.tr/gundem/depremden-nasil-korunuruz-deprem-aninda-sirasinda-neler-yapmaliyiz-depremden-korunma-yontemleri-6130306
https://www.yenisafak.com/deprem-cantasi-malzemeleri-deprem-cantasina-ne-koyulur-deprem-cantasinda-olmasi-gereken-esyalar-ihtiyaclar-neler-h-3723995
https://tr.wikipedia.org/wiki/1999_G%C3%B6lc%C3%BCk_depremi
0 Yorum