MASKELERİ ÇIKARTABİLİRİZ!


Herkes maske takar. Bazen o maskeler düşer. Bu bazenlerde o insana denk gelmek ise şanssızlıktır.

Maske takmanın zorunluğu olduğu bu dönemde, bu durumdan bunalmayan tek bir insan bile göremiyorum. Fakat pandemi öncesinde veya sonrasında veya sırasında, hayatımın her anında beni bunaltan şey ise insanların zorunda olmadan taktıkları maskelerdi. Bu maskelerin bunlardan farklı olan tek tarafı, herkesin kendine göre bir tane yaratması.

Ben bir maskeyim. Gerçek hayatta dinleyecek kimsem olmadığında gelip içimi döktüğüm, bir şeyleri anlatmak için kendimi bir kalıba sığdırdığım bir maske. Aslında en başta bu maskenin yaratılış amacı benim ile insanlar arasında bir köprü olmasıydı. İnsanları ve insan olmayı sevmeyen ben, bu maske ile insan olmadan insanlarla konuşabiliyordum. Fakat her maske gibi, ben de ihtiyaç duyulmadığımda çöpe atıldım. Peki şimdi neden buradayım?

Bir maske takmak, bir karakter olmak demektir. Question Head benim için bir karakterdi, sevdiğim bir karakter. Gerçek hayatta ise Question Head gibi birçok karakterim vardı. Hepimizin olduğu gibi. Fakat hepimizin sürekli iletişimde olduğu bir ana karakteri vardır. İç sesimiz. İç sesimiz her zaman yanımızdadır. Verdiğimiz her kararda, attığımız her adımda ve düşündüğümüz her şeyde. Bazen kavga ederiz, bazen beraber insanlara sallarız ve bazen uzaklara bakarak hayatımızı konuşuruz. En yakın arkadaşımızdır aslında. En yalnız olduğumuz anda bile yanımızdadır. Sadece kendisi varsa yalnız bile hissedebiliriz, o kadar yanımızdadır. İç sesimize sormadan hiçbir şey yapmayız. Yaptığımız şeyler çok basit, motor refleksler ile yaptığımız şeylerdir. Önemli olan her şeyde onun fikrini alırız. O önemlidir bizim için. O olmasaydı çok kötü olurdu, değil mi?

Bize yalnız hissettiren şey iç sesimizin fazlalığıyken, iç sesimiz yoksa yalnız bile hissedemeyeceğinizi farkında mısınız? Ben bunu yaşadım. Bir gün uyandığımda kendime seslendim. Kimse cevap vermedi. Ertesi güne kadar bekledim, yine cevap yok. Bir sebebi vardı, fakat geri getirmenin yolunu bilmiyordum. Kendimi kaybetmiştim ve ne kadar çağırsam da gelmiyordu. Artık beklemekten başka şansım yoktu.

Uzun süre karaktersiz kaldığınızda etrafınızdan topladığınız karakteristik özellikleri göstermeye başlıyorsunuz. Bebeklerdeki sistemin aynısı yani. Taklit et. Sonuçta bir karakter sergilememiz gerekiyor. Dolayısıyla kaptığınız her özellik sizin maskenizi oluşturuyor. Fakat bu diğer maskelerden farklı olarak, kendi isteğimizle ve seçtiklerimizle oluşan bir maske değil. Zorundalıktan oluşan bir maske. Pandemi maskesi gibi. Dolayısıyla bu da bunaltıyor çünkü insan kendinden bir şeyler görmek istiyor hareketlerinde, hayatında.

Question Head, benim sevdiğim bir maskemdi. Kendimden uzaklaşmış olan ben’e bu maske ardından seslenmeye karar verdim. O yüzden tekrar geçtim bu ekranın önüne.

Maskelerin ardına saklanmak kolaydır. Kendinizi gelebilecek olası zararlardan korursunuz. Fakat karşınızdakine değer verdiğiniz anda kendinizi bir çelişkiye sürüklemiş olursunuz. Sizi koruyan bir maske karşınızdakini de korur, düşene kadar… Bu noktada değer verdiğiniz insana zarar veren maskeniz değil, onun altındakidir. Çünkü insanı bir yalanı yaşamak değil, bir yalanı yaşadığını öğrenmek bitirir.

Buradan şu 2 madde basitçe çıkartılabilir: Ya kendiniz olup tüm dünyaya kendinizi kabul ettireceksiniz ya da taktığınız maskeler o kadar sağlam olacak ki, polis görüp ceza yazmayacak. Benim insanı sevmeme sebebim ise çoğunun bu iki maddeden birini becerememesidir. Yaşanan tüm hayal kırıklıklarının, kırılan tüm kalplerin ve hüzünlenilen tüm konuların sebebi budur. Ama yapacak bir şey var mı? Yok.

Çoğumuz kabul edilmemekten, dışlanmaktan ve sevilmemekten korkarız. Bunlar bize kötü gelir. Aslında bakınca kötü şeyler. Fakat sizi siz olduğunuz için sevmeyen insanların arasında yaşamaktan daha kötü değiller. Siz olmaktan vazgeçmeyin, sizi de sevecek insan vardır. Eğer kendinizi sevmiyorsanız yanlış olan siz değilsinizdir, çevrenizdir. Buradan tüm insani özellikleri aklileştirdiğimi düşünmeyin sakın. Herkesin düzeltmesi veya değiştirmesi gereken özellikleri vardır. Değişim herkes için elzemdir. Fakat sizi siz yapan özellikleri, yaşamaktan keyif aldığınız karakterlerinizi başkaları için rafa kaldırmayın. En önemli olan arkadaşınız iç sesiniz, diğer herkesten dünyada çok fazla sayıda var.

Ben kim olduğumu kabulleniyorum. Maskeler ardına saklanıp yalan hayatlar yaşamaktansa kendim olup gerçekliğin tadına varmayı tercih ediyorum. İyi ya da kötü olması önemli değil, anlamlı olsun yeter.

Benim adım Question Head. Tekrardan hoş geldiniz. 🙂

Exit mobile version