Bundan önceki AntiKafa videolarımızda yeri geldi medyayı yeri geldi sinema sektörünü yeri geldi astrolojiyi eleştirdik. Eleştirilerimiz hep dışa dönüktü hiç kendimizi eleştirmemiştik. Ama bu video farklı. Çünkü bu bir özeleştiri videosu. Bu video kitap okumaktan zevk alan ancak her an bir Don Kişot’a dönüşme potansiyeli olan bizler için bir uyarı, bir kendine getiriş. Peki, bir Don Kişot’a nasıl dönüşülür ve biz bir Don Kişot’a dönüşmemek için neler yapmalıyız? Gelin videonun devamında bunun hakkında konuşalım.
Don Kişot, şövalye hikâyeleri okuya okuya kafaya bunları takmış ve kendini şövalye zannetmeye başlamış bir asilzadeydi. Şimdi burada Don Kişot’u uzun uzun anlatmayalım, zaten daha önce Don Kişot kitap tahlili yaptığımız bir videomuz vardı. Dilerseniz o videoyu izleyerek Don Kişot hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Biz bu videoda başlıkta da yazdığı gibi modern Don Kişotları ele alacağız.
Kitap okumak tabii ki faydalı bir iştir; kitap okuyan insan kendini geliştirir, bir şeyler öğrenir ve öğrendiklerini hayatında kullanır. Kitap okumak her zaman bir araç olmalıdır, faydalanmak için kullanılan bir araç. Amaca dönüştüğü anda bazı sıkıntılar baş gösterir: bir Don Kişot’a dönüşmek gibi. Don Kişot’a dönüşmek daha çok roman gibi olay örgüsü içeren kitaplarla çıkar karşımıza. Çünkü okur romandaki olayın odağına, karakterin yerine kendini yerleştirir. Ve bazen bir karakterden öyle etkilenir ki benzer özellikleri üzerinden romanın senaryosunu hayatında aynen uygulamaya çalışır. Don Kişot’a dönüşmek işte budur. Üstelik Don Kişot’a dönüşen kişi ne yaptığının farkına bile varamaz. Devlerle savaştığını zannetse de sonuçta yaptığı şey aslında yel değirmenleriyle savaşmaktır. Peki, günümüzün Don Kişotları ne yapar? Tabii ki artık savaşabileceği yel değirmenleri yoktur. Bu kişiler hayatını belli bir roman karakterinin yaşantısına göre değiştirir. Giyimini, fikir yapısını ve hatta görünüşünü ona benzetmeye çalışır. Ama unuttuğu bir şey vardır: Benzemeye çalıştığı kişi gerçekte yoktur bile.
Adeta takım tutar gibi kitap tutanlar çıkar karşımıza. Hatta beğendiği kitapla başka bir kitap kıyas edileceği zaman hararetli tartışmalara bile girebilir bu kişiler. Üstelik savunmak için tartışmaya girdiği şey sadece bir kitaptır. Peki, bu kişiler neden böyle yapar? Burada birkaç farklı seçenek düşünebiliriz. Belki olay onu öyle etkilemiştir ki kişi kendini bir anda olayın içinde bulmuştur. Onda uyandırdığı etki kitap bittiğinde olaydan çıkamamasına ve kitabın hayatına yansımasına sebep olmuş olabilir. Belki karakterle özdeşleşen yanları vardır. Karakterdeki benzer özellikleri gördükten sonra farklı olan özelliklerini de ona benzetmeye çalışmak istiyor olabilir. Modern Don Kişot’umuz hangi seçeneğe uygun olursa olsun sonuç olarak karakterden ilham almak yerine doğrudan doğruya onu taklit ediyor. Bu da kişinin benliğini yitirmesine sebep oluyor.
Peki, kitap okumayı seven bir kişi Don Kişot’a dönüşme tehdidine karşı nasıl mücadele etmeli? Bir okur öncelikle şunun sürekli farkında olmalı, elindeki kitap bir kurgudan oluşuyor. Her ne kadar gerçek hayat hikâyesi denilse de eğer elinde tuttuğu şey bir tarih makalesi değil romansa kesinlikle o bir kurgudur. Okur bunun bilincinde olmalı her şeyden önce. Sonrasında şunu da bilmeli, bu kitabın amacı bir karakteri anlatmak değil, bir ana fikri anlatmak. Kitabın karakteri, yazarın ana fikri aşılamak için kurguladığı gerçekte var olmayan biri sadece. Üstelik Don Kişot’a dönüşen biri ne yazık ki kitabın içindeki mesajları da kaçırıyor. Ve bir kitapseverin yapması gereken son bir şey daha var Don Kişot’a dönüşmemek için. Bazen kitaplardan kafasını kaldırıp etrafına bakmalı, kitapların ütopik atmosferinden sıyrılıp gerçeğe geri dönmeli ara sıra.
Modern bir Don Kişot’a dönüşmesinden endişelendiğiniz arkadaşlarınızla bu videoyu paylaşabilir ve onlarla bu konu üzerinde konuşmalar da yapabilirsiniz. İşe yarayacaktır.
Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.
0 Yorum