Ne yazık ki insanlık tarihi büyük savaşlarla dolu. Bu savaşlarda birçok insan öldü, pek çok çocuk yetim kaldı. Peki, savaş yapan tek canlı insan mı? Hayvanlarda da savaşlar yaşandığı kayıtlara geçmiş mi hiç? Evet, tarihte farklı hayvan türlerinin savaştığı olaylar yaşanmış. Hadi insanlar hırsları yüzünden savaşıyor, para için birbirini öldürüyor diyelim. Peki, bu hayvanların savaşmaktaki amacı neymiş? Gelin videonun devamında hep beraber öğrenelim.
(intro)
Aslında hayvan savaşlarını ikiye ayırmak lazım. Hayvan türlerinin kendi kolonileri arasında yaptığı savaşlar ve insanların hayvanlarla yaptığı savaşlar. İnsanların hayvanlarla savaşının tek bir örneği var. O da Avustralya’nın devekuşlarıyla yaptığı Emu Savaşı. 1929’da başlayan Büyük Buhran buğday fiyatlarını oldukça düşürdü. Bir de üstüne devekuşları zaten karın doyurmaya anca para çıkaran buğdaylara dadanmasın mı? Bunun ciddi bir sorun haline geldiğini düşünen dönemin Savunma Bakanı Sir George Pearce, devekuşlarına savaş açtı. Makineli tüfek kullanacak bir birlik hazırlayarak çok sayıda mühimmatla beraber devekuşlarının yoğun olduğu bölgeye sevk etti. Askerlere ilk etapta 100 tane devekuşu cesedi getirmelerini emretti. Askerler bu işin kolaylıkla başarılacağını düşünüyordu. Sonuç olarak karşılarında hiçbir silahı olmayan ve aptal yerine koydukları devekuşları vardı. Ama devekuşları sandıklarından da zeki çıktı. İlk taarruzda yüzlerce metre uzaktan yayılım ateşi açılmıştı ama nafile, devekuşlarına hiçbir şey olmamıştı. Bir askerin raporuna göre küçük gruplara bölünen devekuşlarında her manganın bir lideri vardı. Diğerleri ekinleri talan ederken o etrafı gözlüyor herhangi bir tehlike anında ekibini uyardığında saniyeler içinde yüzlerce metre etrafa saçılıyorlardı. İlk taarruz böyle başarısızlıkla sonuçlanınca komutan strateji değişikliği yaptı.
Bu sefer düşmanı yakın menzilden öldürmeye karar verdi ve emri askerlerine iletti. 1000 kişilik bir devekuşu ordusuna sinsice yaklaştılar ve şarjörleri boşalana dek tetiğe basmayı sürdürdüler. Her yer toz duman içindeydi. Fakat toz duman kalkınca ortada sadece 12 leş gördüler ve bir fiyasko daha yaşadılar.
Gelelim 3. taarruza. Komutan tekrar strateji değiştirerek bu sefer kamyonetlerin üzerine takılmış makineli bataryalarla devekuşu sürülerini kovalayıp onlar kaçsa da peşinden gidip öldürmeye karar verdi. Evet, düşününce mantıklı peki sizce başarılı oldu mu? Hayır. Araçların sesini duyan devekuşları onlar yaklaşmaya kalktıkça koşarak uzaklaşıyor menzilden çıkıyorlardı. Arazi de araçlarla bu hayvanları takip etmek için uygun bir arazi olmayınca 3 taarruz bir bakıma başlamadan bitmiş oldu. Savaşın kaybedildiği anlaşılınca ilk emri veren savunma bakanı Sir George Pearce geri çekilme emrini verdi. Savaşın bu şekilde fiyaskoya dönüşmesi sonrası basın ciddi ciddi olanları eleştirmeye hatta dalga geçmeye başladı. Savaşta 9,860 mermi harcanmış ancak sadece 40 tane devekuşu öldürülebilmişti. İnsanlık böylece ilk defa kendi türünden farklı bir hayvana savaş açmış ve onda da kaybetmişti.
Bir de ikinci bir hayvan savaşı türü var, hayvanların kendi türleri içinde yaptığı savaşlar yani. Mesela karıncalar aynı insanlar gibi birbirleriyle savaşıyor. Hem de öyle tarihe ilginç olay diye yazılmasına gerek kalmayacak şekilde. Dünya üzerinde her an yeni bir karınca savaşı gerçekleşebiliyor. İki karınca kolonisinin orduları birbiriyle savaşabiliyor. Bu savaşlarda binlerce karınca telef oluyor. Hatta karıncaların savaşlarını konu alan belgeseller bile çekildi. Biz bu videoda karınca savaşları üzerine fazla durmayacağız çünkü çok da şaşılası bir durum değil, tamamen savaşmakla görevli karıncalar bile var. Karınca savaşları dışında da aslında tür içi yapılmış bir savaş yaşandı, Gombe Şempanze Savaşı. Biraz da onun üzerinde duralım.
Tanzanya’daki Gombe Ulusal Parkı’nda iki şempanze topluluğu arasında yaşanan ve 1974’ten 1978’e kadar süren Gombe Şempanze Savaşı insanlığın gözüyle gördüğü belki de en ilginç olaylardan biriydi. İki grup ilk zamanlarda Kasakela topluluğu altında birleşik bir şekilde yaşamaktaydı. 1974’te araştırmacı Jane Goodall, topluluğun parçalanmaya başladığını fark etti. Sekiz ay boyunca, büyük bir şempanze grubu, Kasakela’nın güney bölgesine yerleşti ve Kahama topluluğu olarak adlandırıldı. Ayrılıkçılar, altı yetişkin erkek, üç yetişkin dişi ve bir gençten oluşuyordu. Kasakela’da ise sekiz yetişkin erkek, on iki yetişkin dişi ve onların yavruları kaldı. Dört yıllık çatışmanın ardından, Kahama topluluğunun tüm erkekleri öldürüldü ve topluluk etkin bir şekilde dağıtıldı. Muzaffer Kasakela şempanzeleri daha fazla bölgeye genişledi, ancak daha sonra başka bir şempanze topluluğu tarafından püskürtüldüler. İlk kan, 7 Ocak 1974’te Humphrey, Figan, Jomeo, Sherry, Evered ve Rodolf’tan oluşan altı yetişkin Kasakela erkeğinin bir ağaçta beslenmekte olan yalnız Kahama erkeği Godi’yi pusuya düşürüp öldürdüğü zaman Kasakela topluluğu tarafından akıtıldı. Bu, şempanzelerden herhangi birinin bir erkek şempanze arkadaşını kasten öldürdüğü ilk vakaydı. Godi’yi öldürdükten sonra şempanzeler, dalları fırlatıp sürükleyerek, yuhalama ve çığlık atarak kutlama yaptılar. Bu şekilde başlayan savaş tarafların karşılıklı olarak birbirine saldırması şeklinde 4 yıl devam etti. Kasakela topluluğunun mutlak zaferiyle sonuçlanan savaş sadece insanların savaşmadığını çok net bir şekilde göstermişti.
İşte insan dışı savaşlar böyle yaşanmıştı. Böylece bir videomuzun daha sonuna geldik. Videolarımızdan haberdar olmak için abone olmayı ve bizlere destek olmak için videoyu beğenmeyi unutmayın.
0 Yorum